top of page
​NOTE: Each page can have a different height. Control the height by placing more or less content.

 

Arapça tarihi

Aslen Arap yarımadasına özgün bir dil olmakla beraber 7. yüzyıldan itibarenİslamiyet'in yayılmasıyla çok geniş bir coğrafyaya yayılmış, İslâm dininin kültürel baskınlığı ile birlikte zaman içinde Önasya, Mısır ve Kuzey Afrika’nın yerel dillerine baskın gelmiş ve bu bölgelerin de dili haline gelmiştir. Zaman içindeİspanya'dan Güneydoğu Asya'ya kadar çok geniş bir coğrafyanın üst kültür dili olmuştur. Günümüzde Fas'tan İran sınırına kadar yaklaşık 225 milyon insanın anadili olsa da günlük konuşmada bölgeden bölgeye büyük farklılıklar gösterir. Ancak Kuran-ı Kerim'in yazıldığı dil olan 7. yüzyıl Hicaz Arapçası günümüze değin değişmeden kaldığı için Standart Arapça (Fusha) kabul edilir ve değişik bölgelerden Arapların birbirleriyle anlaşabilmek için kullandıkları dildir. Arap devletlerinin resmi dili olduğu için eğitim ve basın yayın da bu Standart Arapça (Fusha) ile yapılır.

Arap Yarımadası'nın güneyinde konuşulan lehçeler Standart Arapça’dan o kadar uzaklaşmıştır ki Güney Arapça adıyla ayrı bir dil olarak sınıflandırılabilir. Standart Arapça'nın dışında en önemli Arapça lehçeleri; Mısır Arapçası, Şamî(Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün'de) Arapça, Irak Arapçası, Körfez Arapçası,Hicaz Arapçası, Necd Arapçası, Yemen Arapçası ve Kuzey Afrika Arapçasıdır (Magribî Arapça). Malta adasında konuşulan Malta dili de aslında içine çok sayıda İtalyanca ve İngilizce sözcüğün karıştığı bir Arapça lehçesidir.

Arapça; Yunancadan İngilizceye, İspanyolcadan Farsçaya pek çok dünya dilini etkilediği gibi dilin Türkçe üzerindeki etkisi de çok büyüktür. Türkçede Arapça kökenli pek çok sözcük bulunur. Ancak gramer yapılarındaki büyük farklar dolayısıyla pek çok Arapça kökenli sözcük Türkçe’de anlam kaymasına ve değişimine uğramıştır.

© 2023 by My site name. Proudly created with Wix.com

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
  • RSS Classic
bottom of page